Bir uçurumun kenarında durdum şimdi
Manzara mı yoksa usulca süzülen rüzgar mı çekti beni bu yere bilmiyorum.
Usul usul dönüp bakıyorum arkama onca hüzün,emek,sevinç ve bir kaç güzel insan...
Dağ olmuş her yanım.
İnce ince yaprak sesi ve mis gibi enfes bir koku.
Ve baktıkça içimi ürperten koskoca bir boşluk.
Oysa ben yüksekten korkmazdım.
Bu bacaklarımı titreten, tüylerimi diken diken eden ne o zaman?
Son kez diyorum, son kez titreyen ellerimle bir sigara yakayım.
Her dumanda bir isim haykırayım.
Bak iyiki uzun içiyorum sigarayı,
Seni seviyorum diyebilmenin sana söyledikten sonra bu kadar zor olduğunu nasıl hatırlardım yoksa?
Hoşçakalll...
Ne kadar boşluğun varsa doldur dağlar bu kelimeyle.
Veda edememediğim kim varsa Hoşcakall.